28 Mart 2012 Çarşamba

KANSERİN ÖLÜMÜ

 KANSERİN ÖLÜMÜ--MUTLAKA OKUYUN
>
> >
> > Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve
> > evveline rastlar. O yıllarda Annem bugday tanelerini,lokum kutularına yada
> > sahan denen tepsilere toprak içine eker ,çıkan yem yeşil ekini,onyada onbeş
> > santimken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT
> > denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün
> > aynı buğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri
> > olarak doğruluyorum. Devaolsun diyorum.
> > V.KARACA
> >
> >
> >
> > KANSERİN ÖLÜMÜ--MUTLAKA OKUYUN
> >
> > Arkadaşlar. Yeniköy Mimarlar Sitesinde komşum ve meslekdaşıma 30 yıl evvel
> > doktorlar 6 ay ömrü kaldığını söylediler. Ailesini bu sonuca alıştırdı; evin
> > tüm ihtiyaçlarını gördü, temin etti; kendini ölüme hazırladı. Buğday
> > çimlenmesinin hastalığa iyi geldiğini bir yerde okumuş. Evin bir odasına
> > toprak döşedi; orada buğday yetiştirdi; buğday çimini mikserde öğüterek her
> > gün ve devamlı içti. 30 yıldır yaşıyor. Artık çime de gereksinimi kalmadı.
> > Sağlıklı günler dileğiyle...
> >
> > Yılmaz Ergüvenç
> >
> >
> >
> >
> > Kesinlikle zararı yok, sınırlı yararı olabileceği, destek amaçlı
> > kullanılmalarında sakınca olmadığı kanaati bildirildi. Saygılarımla arz
> > ederim. Dr.Vehbi Alpman.KANSERİN ÖLÜMÜ MUTLAKA OKUYUN!
> > ASRIMIZIN EN KÖTÜ HASTALIĞI İÇİN HER BİLGİNİN ÖNEMİNE İNANDIĞIMDAN ELİME
> > GELEN BU MAİLİ HERKESE GÖNDERİYORUM.
> >
> > Buğday çimi ekiniz ve yiyiniz, Buğday şırası yapınız ve içiniz.
> > Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri
> > Buğday şırası geliyor.
> > Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday
> > çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut
> > Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı
> > çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye'de acı badem ve
> > kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.
> >
> > Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ'ın eteklerinde
> > cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra
> > mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami
> > Güneral ile sohbetimiz sürüyor.
> > Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
> > Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
> > Buğday müthiş bir kanser ilacıdır.
> > Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır.
> > Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve
> > besin maddesi içerir.
> > Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez
> > daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir
> > bulunmaktadır.
> > Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler
> > içermesidir.
> > Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan
> > 'laetril' içermektedir.
> > Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır.
> > (Japon Bilim Adamı Nagivara)
> > Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale
> > getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
> > - Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
> > - Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi
> > yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri....
> > - Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
> > - Evet herkes üretebilir.
> > - İsterseniz tarif edeyim.
> > Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam
> > kavanoza konur.
> > Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir.
> > Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
> > Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
> > Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
> > 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba
> > aktarılır.
> > Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise
> > günde 3 kez şıra alınır.
> > Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir.
> > O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir
> > içecek ortaya çıkar.
> > - Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur?
> > Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin maddelerden
> > biri...
> > Elmanın çekirdeğini de yiyin!
> > - Evet, Türkiye'de en kolay laetril'e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve
> > kayısı çekirdeğidir.
> > Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok
> > da iyi olur.Amerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril' adlı ilacı
> > yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden
> > alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır.
> > Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar
> > alınmaktadır.
> > 'Kanserin Ölümü' adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı
> > kazandığını söylemişti.
> > - Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
> > - Evet öyle. Türkiye'de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği
> > yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna
> > inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
> > Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç
> > kanser olayına rastlanmadı.
> > Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...
> >
> > - Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık
> > sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir
> > sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
> > - Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra
> > biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
> > Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün
> > bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.
> > Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi
> > - Tüm beden tedavisi nedir?
> > - Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm
> > vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu.
> > Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir
> > bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu.
> > Issel'in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak
> > muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi.
> > Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile
> > karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu.
> > Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti.
> > Eski Sovyetler'de, şimdiki Rusya'da bu yöntem halen kullanılıyor.
> >
> > Dr. Serap KIRMIZI
> > Uludag University
> > Faculty of Science and Arts
> > Department of Biology
> > 16059 Gorukle/Bursa TURKEY
> >

Hiç yorum yok: